Nihilizm bir hastalıktır, yalnızca güçlü ruhların aşabileceği bir hastalık.

Nihilizm olmadan, bizi topluma ve yaşama bağlayan değerler ve normlardan büyük kopuş olmadan özgürleşme de olmaz. Yeni değerler yaratabilmenin ön koşuludur nihilizm.

Tanrı öldü.

İnsana duyduğu sevgi öldürdü tanrıyı. Onun batışına sebep oldu. Her sevenin yazgısında vardır batmak, yok olmak. Tanrı sevebilmek için vazgeçti ölümsüzlüğünden.

Düşünüyorum, o halde varım.

Dış dünyanın, hatta bedenimin varlığından bile şüphe edebilirim. Duyusal olarak algıladığım her şey bir çeşit düş/rüya olabilir. Ama tek bir şeyden şüphe edemem: şüphe eden bir benin varlığından. Şüphe de bir düşünme biçimidir. O zaman, "cogito ergo sum".

A a'dır.

A a olmayan değildir ve bir şey ya a'dır ya da a olmayandır; üçüncü bir hal olanaksızdır.

A a'dır.

Bir şey ne ise odur.

Dış dünyanın varlığı hakkında yapılan her tartışma sonuçsuz kalmaya mahkumdur.

Varlık kanıtlanamaz.

Sosyoloji bir sürü bilimidir.

Asıl insan adını almaya layık olanlar, sürüden ayrılanlar, sürü değerlerini reddedip kendi değerlerini yaratan yaratıcı insanlardır. Sosyoloji genellemelerin peşinde olduğu için çoğunluğa odaklanır ve realitenin en önemli parçası olan bu azınlığı göz ardı eder.

Sosyoloji bir sürü bilimidir.

İnsanların çoğunluğuna bakarak teori geliştirir. Oysa insanların çoğunluğu özce bir koyun sürüsü gibi hareket eder. Çoğu benzer hayatları yaşar ve benzer amaçların peşinden koşarlar: para, mülk, makam, aile, eğlence.

Devletin amacı sadece can ve mal güvenliğini sağlamak olmamalıdır.

Yeni değerler yaratabilecek üstün insanların (ressamların, şairlerin, filozofların, bilim adamlarının, siyasetçilerin vb) ve etik değerleri koruyabilecek özgür ruhlu kişilerin ortaya çıkması için devletin buna uygun politikalar üretmesi gerekir.
2 supporter.

Devletin amacı sadece can ve mal güvenliğini sağlamak olmamalıdır.

Bu amaçla kurulan bir devletin bir karınca sürüsünden ya da arı kovanından farkı kalmaz. İnsansal bir devletin asıl amacı insanlarına insana yakışır bir hayat için gerekenleri sağlamaktır.
1 supporter.

Bilgi kontrol edilebilir bir nesnesi olan önermedir. İnanç ise kendi nesnesini yaratır (uydurur). Bu yüzden bilgi nesnelken, inanç kişisel ve psikolojiktir.

Buradaki nesne epistemolojik bir nesnedir, yani bilginin söyleyenden bağımsız bir nesnesi olmasıdır. Duyusal bir nesne de olabilir, düşünsel bir nesne de.

Varlık kanıtlanamaz.

Kanıt varlığı gerektirir.

Yapay Zeka Yoktur

Bir şeyin ne olduğunu bilmeden hakkında konuşmamız mümkün değildir.

Tanrı, gereksiz bir fikirdir

İvan Karamazov'a göre tanrı yoksa bile onu yaratmak gerekir, çünkü insanlar zayıftır. Kendini gözetleyen eli sopalı bir efendi olmadıkça her türlü sapkınlığı yapabilir. Tanrı olmadan gözetçi olmaz, dolayısıyla "her şey mübah" der sürü tekleri. Tanrısız yaşamak tanrısal insanların hakkıdır sadece.

İyilik yapmanın temelinde bencillik yatar.

Hume'un duygudaşlık dediği şey burada ortaya çıkmaktadır. İnsanlar karşılarında acı çeken birini görünce bahse konu ayna nöronları aracılığıyla kendileri de acı çekerler. Bu acıdan kaçmak için karşıdakine yardım/iyilik ederler. Yani iyiliklerinin temelinde yine kendi becillikleri bulunur.

Sanatın tanımı kişiden kişiye göre değiştiği için bir şeyin sanat olup olmadığına dair yapılan bir tartışma mantıksızdır.

Her kavramın kendinden bağımsız, hakkında olduğu bir nesnesi vardır. Sanat kavramı da böyledir, onun da dilde ve insan dünyasında bir karşılığı vardır. Bu yüzden tanımı kişiden kişiye değişmez. Kimisi nesnesine uygun tanımlar, kimisi aykırı. Yani doğru ve yanlış kavramlaştırmalar, tanımlar vardır.

Sanat Eleştirilemez

Eleştirmek, kritik etmek bir sınır çizme etkinliğidir. Sanat eleştirilemez demek, sanatın sınırlarını inkar etmektir. Sınırları belli olmayan bir şeyin ne olduğunu bilemeyiz. Oysa bir şeye isim vermemizin sebebi onun sınırlarını belirlemek, onu diğerlerinden ayırt etmektir. Sanat da bir isimdir.
1 supporter.

sanat ürününü değerli kılan elde ettiği maddi mebladır.

bu durumda sanat eserin değeri onun fiyatına, sanat eseri de alınan satılan bir "mal"a indirgenir. Sanat eserini sanat eseri yapan şey, onun bize insana ve yaşama dair bir şeyler gösterebilmesidir. Bunu gösterebildiği ölçüde değerlidir bir eser. Hamlet, bize trajik insanı gösterdiği için değerlidir.

Sanat, karın doyurmaz.

Halis sanat doyurmaz, yoz sanat doyurur. Söz gelimi, "sanat" filmleri zaman zaman harcanan emeğin bile karşılığını alacak bir ciro yapamazken, "gişe" filmleri (bkz: birçok amerikan yapımı komedi ve aksiyon filmi) milyonlarca izleyicinin ilgisini çekebilmekte,dolayısıyla para etmektedir.

Sanat gerçekte hayata değil, izleyiciye ayna tutar.

Değerlendirenlerin değişmesi değerlendirileni değiştirmez. Sanat eseri bir ve tektir. Hakkında kim ne derse desin, kendi başına bir değeri vardır. Bu değeri yalnızca ona koşullanmadan bakan ve eseri bütünlüğünde görebilenler ortaya koyabilir.